Milia Nedir?
Göz etrafındaki küçük, yuvarlak, sarı beyaz arası, inci gibi tarif edilen çıkıntılardır. Bir tane olduğunda ya da bir tanesi isimlendirilirken milium denir.
Çok sayıda olduğunda ve bu durum tarif edilirken milia denir. Göz etrafı ve elmacık kemikleri üstü en sık görüldüğü alanlardır.
Neden Olur?
İnterneti araştırırken bir çok sebep sayıldığını görürsünüz. Ama bunların neredeyse hiçbiri “kesin neden” olarak gösterilmez. Aslında temel neden kişinin bünyesi yani genetik yapısıdır.
Kortizon Kullanımı:
Krem veya başka yolla kortizon kullananlarda görülme sıklığı hiç kortizon kullanmayanlarda görülme sıklığıyla yaklaşık aynıdır, hatta bebek doğduğu anda bile görülebilmektedir.
Güneş Işınları:
Güneşe çıkmayan veya güneş görmeyen vücut bölgelerinde de görülmesi bu fikri çürütmektedir.
Yanlış Beslenme:
İçeriğindeki maddelerin gıdalarla ilişkili olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu durum benzer hastalık olan ksantelazma ile karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Beslenme alışkanlıklarıyla ilişkilendirmek zordur.
Deri Hassasiyeti Olması:
Hassas deriye sahip kişilerde daha sık görülmemektedir. Kan kolesterolünün yüksek olması, ksantelazma’da kolesterol yüksekliği normal toplumdan daha sıktır. Ancak aynı durum milida geçerli değildir.
Belirtileri Nelerdir?
Milianın özellikleri, miliayı tanımamızı ve milia ile en çok karışan durum olan bebeklik aknesinden ve Epstein incilerinden ayırt etmemizi sağlar.
Başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz;
- Çoğunlukla tek bir topak şeklinde bulunmayabilir. Topaklar gruplar halinde bulunur.
- Milianın gözlendiği bölgelerimiz çoğunlukla, göz çevremiz, göz kapaklarımız, yanaklarımız, çenemiz ve burnumuzdur.
- Bazen çok nadiren de olsa gövdemizde ve genital bölgemizde görülür. Burada dikkat edilmesi gereken Epstein incilerinden ayrımı sağlayan nokta milianın dudaklarımızın iç kısmında ve diş etlerimizde görülmemesidir. Epstein incileri dudaklarımızın iç kısmında ve diş etlerimizde görülen keratin kistleridir.
- Kistler beyaz – sarı renklidir.
- Bu kistler kaşınmaz.
- Bu kistler ağrısızdır.
Tipleri Nelerdir?
Primer ve sekonder milia olarak 2 tiptedir. Kendiliğinden gelişenlere ‘Pirimer Milia’, denir. Başka bir nedene bağlı gelişene ise ‘Sekonder Milia’ denilir.
Primer milia kıl-yağ bezinden, sekonder milia ise ter bezlerinden kaynaklanan metabolik birikimlerin oluşturduğu küçük kitlelerdir.
Primer Milia Nedir?
Bir nedene bağlı olmayarak kendiliğinden gelişen milia türleridir. Farklı yaşlarda görülen farklı tipleri mevcuttur.
Yenidoğan Primer Miliası:
Yenidoğanlarda sık görülen ve doğumdan sonraki birkaç hafta içinde gerileyen birincil miliadır. Tipik olarak, yüz derisi ve üst vücut üzerindedir.
Çocuk ve Erişkinlerde Görülen Pirimer Milia:
Yeni doğan miliasına benzer. En çok yanak ve göz çevresinde görülür. Bunun dışında alında ve genital bölgede de görülebilir. Kendiliğinden kaybolma eğilimi yoktur.
Genellikle uzun süre aynı yerde kalır. Daha az sıklıkla atopik yani alerjiye yatkın çocuklarda kaşıntıya bağlı burun ve göğüs çevresinde görülebilir.
Çok Sayıda (Multipl) Milia:
Aylar içinde çok sayıda milia gelişir. Oluşum yeri genellikle baş ve gövdedir. Genetik geçişli olabilen şekli de vardır. Genetik geçişli deri hastalıklarına eşlik edebilir.
Sekonder Milia Nedir?
Bir ilaç kullanımı, travma ya da hastalık sonrası ortaya çıkan milia türüdür. Ya kendiliğinden kaybolurlar ya da uzun süre kalabilirler.
Bunlara örnek olarak aşağıdakiler verilebilir;
Epidermoliozis Bülloza Sonrası Gelişen Milia:
İçi su dolu kabarcıklarla seyreden bir deri hastalığı olan epidermoliozis büllüozaya milia eşlik edebilir.
Plaklar Oluşturan :
Çok sayıda milium yan yana gelerek plak oluşturur. Baş, boyun ve kulak çevresinde görülür. Kadınlarda ve orta yaşta daha sıktır.
Lichen Planus gibi bazı deri hastalıkları, travma ya da böbrek nakilleri sonucu oluşabilir. Ayrıca organ nakli sonrası kullanılan bazı ilaçlar da milia oluşturabilir.
Nodüler Milia:
Oluşum sebepleri ve yerleşim yeri plaklar oluşturan miliadaki gibidir. Ancak görünüm nodüler (nohuta benzer) şekildedir.
Bunların dışında aşağıdaki durumlarda da oluşabilir;
- İkinci derece yanıklardan sonra
- Radyoterapiden sonra
- Deri soyucu tedavilerden sonra
- Deri greftleme (deri yamama) sonrası
- Yeni doğanlarda topuktan kan alma sonrası
- Bazı ilaç kullanımlarını takiben
- Yağ bazlı kozmetik ürünler kullanıldıktan sonra
Teşhisi
Teşhis etmek için çoğu zaman özel testlere gerek yoktur. Doktor cildinizi incelerken kistlerinizi inceler. Kolayca teşhisi koyar. Gözlerin, burnun, yanakların ve çenenin altındaki beyaz topak kümeleri milia lehindedir.
Doktorun çıplak gözle kitleyi ezmekte zorlandığı durumlarda dermatoskop adı verilen ve büyüteç görevi gören bir cihaz kullanabilir ve cilt muayenesi yapabilir.
Çok nadiren, doktorun milia tanısını doğrulamak için biyopsi alması gerekebilir.
Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
- Aşırı güneş hastalığa neden olduğundan, güneşten korunun ve yağsız güneş koruyucu krem kullanın.
- İyi bir cilt bakımı kistleri küçültür. Bu nedenle cilt bakımına dikkat edin.
- Yağlı kozmetik ürünler kullanmayın.
- Sıkmaya çalışmayın.
- Düşük konsantrasyonda salisilik asit, glikolik asit veya retinol içreren kozmetik ürünleri evde kullanın.
Tedavisi
0-1 yaş arasında ortaya çıkan Milia, daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde genellikle birkaç hafta içinde ortaya çıkar. Birkaç ay içinde kendiliğinden düzelir.
Deriye neden olan altta yatan genetik bir hastalık ise kendiliğinden düzelmesi beklenmez.
Kendi kendine iyileşmediyse ve görünümü kişiyi rahatsız etmeye başladıysa cildimizi ondan arındırmak için çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Her türlü tedavi farklı şekillerde de olsa cildimizden miliaların uzaklaştırılmasıdır.
-
Kriyoterapi:
Milianın çıkarılması için en sık kullanılan yöntemdir. Sıvı olarak verilen nitrojen kisti dondurarak cildimizden dökülmesini sağlar.
-
Lazer Ablasyon Tedavisi :
Lazer kullanarak milia kistinin çıkarılmasını amaçlar.
-
Diatermi
Kistinin üzerine çok yüksek sıcaklık uygulanması kisti parçalayarak milianın yok olmasını sağlar.
-
Deroofing
Tedavi seçeneğinde steril bir iğne ile kistin içine girilerek kistin içi boşaltılır.
-
Kimyasal Peeling (Soyulma):
Özellikle salisilik asit ve glikolik asit içerir. Yüz tonikleri veya peeling kremlerinin uygulanması sonucu cildimizin zamanla dökülüp ve soyulmasına yenilenmiş bir cilt dokusunun ortaya çıkmasına neden olur. Soyulan cildimiz ile birlikte cildimizden kistler de dökülür.
-
Retinoid İçerikli Kremler :
Günde bir kez cildinize uygulamak cildimizin miliadan temizlenmesini sağlar. Retinoid A vitaminidir. A vitamini ölü derimizin dökülmesini sağlar.
Ölü derimiz dökülürken ölü derimizin bir parçası olan keratin kistleri de cildimizle birlikte dökülür. Ve alttan yeni, taze ve pürüzsüz bir cilt ortaya çıkacaktır.
