Site icon Turkey Istanbul Medical

Siroz Nedir?

Cirrhosis

Siroz Nedir?

Kronik karaciğer hastalığı olarak da adlandırılan siroz, karaciğerde ileri derecede hasar oluşumuna verilen isimdir. Çeşitli hastalıklar nedeniyle, bazense bilinmeyen sebeplerden dolayı karaciğerde farklı düzeylerde hasar meydana gelebilir.

Bunun sonucunda karaciğerin yapısal fonksiyonlarında çeşitli bozulmalar oluşur ve normal işlevlerini yerine getirememeye başlar. Bu durum, siroz sürecinin başlangıcıdır. Süreç ilerledikçe işlevine devam eden karaciğer hücrelerinin azalması sonucunda karaciğer giderek sertleşmeye ve küçülmeye başlar.

Sertleşen dokulara kanın akışı zorlaşır ve kanın dokuya ulaşamaması sebebiyle yeni damar yolları oluşur. Tüm bu olaylar karaciğeri daha da olumsuz etkileyerek siroz tablosunu ağırlaştırır. Sonuç olarak karaciğer fonksiyonunu yerine getirememeye başlar ve karaciğer yetmezliği ortaya çıkar.

Sirozun Yaygın Nedenleri Nelerdir?

Siroz tek bir nedene ve patofizyolojiye sahip bir hastalık değildir. Karaciğer hücrelerine hasar veren her hastalığın son aşaması olarak kabul edilir.

Sirozun en yaygın nedenleri sırasıyla şunlardır:

Alkolün uzun dönem aşırı kullanımının sirozla ilişkilendirildiği raporlanmıştır.

Hepatit B ve hepatit C enfeksiyonları kronik viral hepatite yol açan hepatitlerdir.

Obezite ve diyabet hastalığında görülen bu durum sirozun en önemli sebeplerindendir. Non-alkolik steatohepatit olarak da isimlendirilir.

Daha az yaygın olan siroz sebepleri ise:

Kalıtsal Hastalıklar:

  1. Alfa-1-Antitripsin Eksikliği:

Karaciğerde anormal proteinlerin birikmesine sebep olur.

  1. Hemokromatozis:

Karaciğerde aşırı demir birikimi anlamına gelen bir hastalıktır.

  1. Wilson Hastalığı:

Karaciğerde aşırı bakır birikimi ile kendini gösteren bir hastalıktır.

  1. Kistik Fibroz:

Yapışkan ve kıvamlı mukusun karaciğerde birikmesidir.

  1. Glikojen Depo Hastalıkları:

Karaciğerin karbonhidratların depo formu olan glikojeni yıkamadığı veya depolayamadığı hastalıklardır.

  1. Alagille Sendromu:

Normalden daha az miktarda safra kanalı bulunmasıdır. Safranın akımında problem vardır. Sarılığa sebep olur.

Kişinin kendi bağışıklık sisteminin sağlıklı karaciğer dokusuna saldırması ve hasar vermesi sonucu oluşur.

Primer biliyer kolanjit, primer sklerozan kolanjit ve biliyer atrezi gibi hastalıklar safra akımını engeller ve karaciğer hasar alır.

Karaciğerin sıvı ile yüklenmesine ve yeterli kan dolaşımının sağlanmamasına neden olur.

Nadir görülen bir hastalıktır. Normal karaciğer fonksiyonunu azaltan anormal bir protein olan amiloidin birikmesi ile giden bir hastalıktır.

Karaciğer hastalıklarından siroza hastalığına ilerleme aşama aşama gerçekleşir. Karaciğer hasarı devam ederse hücreler ölmeye başlar. Çok nadir olarak bazı şiddetli vakalarda siroza çok hızlı bir ilerleyiş söz konusu olabilir.

Sirozun Belirtileri Nelerdir?

Siroz uzun zamanlı ve ilerleyici özelliğe sahip bir hastalıktır. Erken aşamalarda belirtiler çok hafif olabilmektedir. Karaciğerdeki tahribat arttıkça semptomlarda da ağırlaşır.

Erken Seviye Siroz Belirtileri:

İleri Evre Siroz Belirtileri:

Sirozun Evreleri Nelerdir?

Siroz semptomlarının varlığına göre kompanse ve dekompanse siroz olmak üzere iki evrede incelenir.

Eğer yeteri kadar erken teşhis edilirse dekompanse sirozun kompanse siroza dönüşü mümkündür.

Bu iki evre şu şekildedir:

  1. Kompanse Siroz Evresi:

Siroza dair semptomların görülmediği ve hastanın şikayetinin omadığı evredir. Karaciğerde skar dokusu vardır ancak semptoma yol açacak kadar ilerlememiştir.

  1. Dekompanse Siroz Evresi:

Sarılık ve karında sıvı birikmesi (assit) gibi semptomlar bu evrede kendini gösterir.

Çok ciddi bir evredir. Erken tanı ve teşhiste geri dönüşü mümkündür. Ancak geç kalınmışsa tek seçenek karaciğer naklidir. Hayatı ciddi oranda tehdit eder.

Siroz Tanısı Nasıl Konur?

Doktorunuz sirozun belirtilerini net bir şekilde keşfedebilmek için belirli belirtileri arayacaktır. Cildinizde kırmızılık, örümcek benzeri kan damarları, cildinizin sararması gibi belirtilere göre süreciniz, hangi evrede olduğunuz ve hangi testleri olacağınız sonrasında kararlaştırılır.

Fiziki muayene sonrası gerekliyse doktorunuz siroz şüphesinden dolayı, karaciğer hasarınızı inceleyecektir

Görüntüleme testleri karaciğerinizin boyutunu, şeklini ve dokusunu gösterir. Ayrıca yara izi miktarını, karaciğerinizdeki yağ ve sıvı indeksini de gösterir. Bu görüntüleme işlemi bilgisayarlı tomografi (BT) taraması, karın ultrasonu ve manyetik rezonans görüntüleme(MRI) kullanılabilir.

Bunun dışında iki tip endoskopi istenebilir.

Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi: Safra kanalı problemlerini saptamak için kullanılır.

Üst endoskopi: Genişlemiş damarları (varisler) veya yemek borusu, mide veya bağırsaklarınızdaki kanamayı saptamak için kullanılır.

Karaciğerinizden hücre örneği alınması işlemidir. İnce bir iğne alınan örnek mikroskop altında incelenebilir elverişliliğe getirilmesidir. Biyopsi siroz tanısını doğrulayabilir. Karaciğer hasarının veya büyümesinin nedenlerini ve kapsamını belirleyebilir. Testlerin sonuçları sirozunuzu doğruluyorsa uzman bir doktor (hepatolog) ile iletişime geçilir.

Siroz (Karaciğer Sirozu) Nasıl Tedavi Edilir?

Uzun süreli ağır alkol tüketimi kaynaklı siroz olunmuşsa, hastanın içmeyi bırakması gereklidir. Doktorunuz alkol bağımlılığı var ise buna uygun bir  tedavi programı önerecektir.

Hepatit B ve C’ nin neden olduğu karaciğer hücre hasarlarında, genellikle reçeteli ilaçlar kullanılır.

Portal ven (toplardamar),kanın karaciğere gidişini sağlayan damarlardır. Bu damarlar ve yüksek tansiyona neden olabilir. İlaç kullanımı da, genelde diğer kan damarlarında artan basıncı kontrol etmek için kullanılır. Şiddetli bir kanama olmasına karşın önlem alınır. Kanamanın belirtileri Endeskopi yöntemiyle araştırılabilir.

Kanlı dışkı veya kusma olduğu durumlarda yemek borusunda varislerin olduğu düşünülür. Acil tıbbi müdahale gereklidir.

Aşağıdaki prosedürler yardımcı olabilir:

Kanamayı kontrol altına almak için varis tabanının etrafına küçük bir bant yerleştirilir.

Endeskopi çekildikten sonra, varis olan bölgelere, kan pıhtısı ve yara dokusunun oluşmasını tetikleyen bir madde enjekte edilir. Bu kanamayı durdurmaya yardımcı olur.

Endoskopinin yeterli olmadığı durumlarda bu yöntem kullanılır. Kanamanın durdurulması için, tüp hastanın boğazından midesine iner ve balon şişirilir. Tüpün ucuna yerleştirilen balonlar varislere baskı yaparak kanamayı durdurur.

Yukarıda bahsedilen tedaviler kanamayı durdurmazsa, portal ve hepatik venleri birleştirmek için karaciğerden metal bir tüp geçirilir.Ve kanın akmasını sağlayacak yol yaratılır. Oluşturulan yol varislere neden olan basıncı önler.

Diğer komplikasyonlar farklı şekillerde ele alınır:

Antibiyotik tedavisiyle enfeksiyonun önlenmesi sürecidir.

Siroz, karaciğer kanseri gelişme riskini arttırabilmektedir. Bundan dolayı sirozlu hastalarda, düzenli kan testleri ve görüntüleme taramaları yapılması önemlidir.

Kanda toksin seviyelerinin tedavisine yardımcı olmak amacıyla ilaçlar kullanılabilir.

İleri evre durumlarda, sirozun neden olduğu hasarlar karaciğerin bütününü kaplar ve geri dönüştürülemez. Bu tür vakalarda kişinin yeni bir karaciğere ihtiyacı olacaktır. Uygun bir donör bulunmalıdır. Bu süreç son çare olarak tavsiye edilmektedir.

Siroz Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Siroz hastalarının enerji gereksinimi sağlıklı insanlardan  %50 oranında daha fazladır. Sağlıklı bir erişkin günde 1500-2000 kalori alırken, sirozlu erişkinlerin 2300-3000 kalori alması gerekmektedir. Karaciğer hastasının günlük enerjinin yarısı karbonhidrat olarak adlandırılan basit ve bileşik şekerlerden, üçte biri yağlardan ve geri kalanı proteinlerden gelecek şeklide hesaplanmalıdır. Karında su toplanması, yaygın şişlikler ve kanda tuz miktarının azalması durumlarında su ve tuz kısıtlaması uygulanmalıdır. Bu hastaların düzenli idrar söktürücü kullanmaları ve poliklinik kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir. Tuz tüketiminde 1-2 gram aşılmamalıdır. Aşağıdaki besin listesi tüm karaciğer hastalıklarında olduğu gibi karaciğer sirozunda da önemlidir.

A ve B vitaminlerinden zengindir. İdrar sökücü ve antioksidan özelliği bulunan enginar karaciğer hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilir.

Kronik karaciğer hastalarına antioksidan ve multivitamin preperatlarının verilebilmektedir.

Çay şekeri, çikolata, bal, reçel, asitli içecek gibi basit şekerli gıdalar az tüketilmelidir. Basit şekerler kan şekerinin hızlı yükselip düşmesine neden olur. Bunun yerine kan şekerinde ılımlı yükselmeye neden olan ve kan şekerinin uzun sürede istenen düzeyde kalmasını sağlayan bileşik şekerli gıdalar önerilir. Karaciğer hastalarında makarna, bulgur, sebzeler, baklagiller, sütlü tatlılar, bulgur pilavı gibi bileşik şeker içeren gıdalar önerilir.

Fastfood, hazır market ürünleri, sosis, sucuk, salam tüketimi kronik karaciğer hastalarının uzak durması gereken gıdalar arasındadır.

Bir yumurta büyüklüğündeki et, bir yumurta ve 4 yemek kaşığı bakliyata eşdeğerdir. Beslenme de değişim bu oranlar göz önüne alınarak yapılmalıdır.

Bir su bardağı süt, bir kase yoğurt, bir kibrit kutusu peynir ve 2/3 kibrit kutusu kaşar peyniri eşdeğerdir. Yoğurt tüketilen gün karşılık gelen süt veya peynir azaltılmalıdır.

İki dilim ekmek, 4 yemek kaşığı makarna, pirinç pilavı ve bulgur pilavına eşdeğerdir. Günlük denge bu oranlara göre ayarlanmalıdır.

Siroz Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir?

Hastalığın derecelendirilmesi ve uygun tedavinin belirlenmesi için, bir karaciğer uzmanıyla birlikte ayrıntılı değerlendirme yapılması gerekir. Erken sirozda her 1-3 ayda bir iken ilerlemiş sirozda ise her 1-4 haftada bir düzenli karaciğer fonksiyon testleri ve izlem yapılmalıdır. Kontrollerin hangi sıklıkla yapılacağı, hastalık belirtilerine ve hastalığın şiddetine bağlı olarak takip eden doktor tarafından belirlenir.

Kronik karaciğer hastalığında, optimum karaciğer fonksiyonları için sağlıklı beslenme çok önemlidir. Yaygın inancın aksine, şiddetli sarılık varlığı dışında, karaciğer hastalığının çok ileri evrelerine kadar hastaların sindirim sistemi normal çalışabilmektedir.

Dolayısıyla, karaciğer hastalığının tüm tiplerinde, yağlı gıda ve proteinlerden tamamen kaçınma gerekliliği pek doğru değildir. Halk arasındaki bu yanlış bilgilenme, birçok karaciğer hastasının gıdasız kalmasına, kilo kaybetmesine ve sağlığın daha hızlı bozulmasına neden olabilmektedir.

Alkole bağlı sirozda, alkol kullanımından kaçınılmalıdır. Hepatit C başta olmak üzere tüm diğer siroz tiplerinde ise alkol kısıtlanmalıdır.

Özellikle virüse bağlı sirozda, aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalıdır. Ancak bu sürekli ve zorunlu yatak istirahatı anlamına gelmemektedir. Makul düzeyde hareket ve aktivitenin sürdürülmesi önerilir. Sirozun ileri evrelerinde, yetersiz kan pıhtılaşması ve kanama eğilimine bağlı olarak, temas sporlarından kaçınılmalıdır.

Karaciğer yetersiz olduğundan rastgele kullanılan ilaçlar karaciğere ve tüm vücuda zarar verebilir. Bu nedenle doktora danışmadan herhangi bir ilaç, vitamin, takviye ürün kullanımından kaçınılmalıdır.

Exit mobile version