Site icon Turkey Istanbul Medical

Sarılık Hastalığı Nedir?

Jaundice

Sarılık Hastalığı Nedir?

Kana rengini veren ve oksijen taşıyan yapılara hemoglobin denir. Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinin (alyuvarların) ana yapısını oluşturan maddedir. Alyuvarların vücuttaki ömrü yaklaşık 120 gündür. 120 gün sonrasında kanda bulunan alyuvarlar yıkılıp yenilenir.

Alyuvarlardaki bu hemoglobin maddesi yıkıldığı zaman bilirubine dönüştürülür. Bilirubin ise sarı renkli bir maddedir. Karaciğer, bilirubinin vücuttan uzaklaştırılması ile görevlidir.

Fakat bilirubin herhangi bir nedenle vücuttan yeteri kadar uzaklaştırılamazsa kan dolaşımına katılır. Ve cildin, mukozaların ve göz akının sarı renkte gözükmesine neden olur.

Sarılık Hastalığı Neden Olur?

Sarılık hastalığı genellikle karaciğer, safra kesesi veya pankreas ile ilgili olup, karaciğerin işleyemediği bilirubinin vücutta birikmesi, miktarının artması ve kana karışmasıdır.

Karaciğer, kırmızı kan hücrelerini parçalanma sürecinde bilirubini dönüştüremezse bu durum cilt ve gözlerde sarı renk oluşmasına yani sarılığa neden olur.

Sarılığa neden olan durumlar genel olarak şunlardır:

Sarılık Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Sarılığın belirtileri, kandaki bilirubin seviyesinin yükselmesine bağlı olarak gelişir.

Genellikle ciltte, gözlerde ve vücut fonksiyonlarında kendini gösterir.

Belirtiler altta yatan nedene göre değişebilir. Ancak bazı ortak belirtiler vardır.

Sarılık Hastalığının En Yaygın Belirtileri

  1. Ciltte ve Gözlerde Sararma:

  1. İdrarda Koyulaşma:

  1. Açık Renkli Dışkı:

  1. Kaşıntı (Pruritus):

  1. Yorgunluk ve Halsizlik:

  1. Karın Ağrısı:

  1. Bulantı ve Kusma:

Bebeklerde Sarılık Hastalığı Nedir?

Bebeklerde gözlenen sarılığa yenidoğan sarılığı denir. Birçok yenidoğanda sarılığa rastlamak mümkündür.

Prematüre bebeklerin %80’inde, 37. haftadan sonra doğan bebeklerin ise %80’inde sarılık gözlenebilir. Bebeklerdeki sarılığın birçok nedeni olabilir.

En sık gözlenen nedenlerden bir tanesi fizyolojik sarılıktır. Bebeklerin karaciğeri, doğduktan sonra bilirubin yıkılması görevini plasentadan daha yeni devir almıştır.

Gelişmekte olan karaciğer, bilirubinin uzaklaştırılmasını ilk zamanlar etkin bir şekilde gerçekleştiremez. Zaman geçtikçe karaciğer bilirubini etkin bir şekilde uzaklaştırır. Ve belirtiler kendiliğinden kaybolur.

Yenidoğan Sarılığının Nedenleri Nelerdir?

Yenidoğan sarılığı, genellikle zararsız olan fizyolojik bir süreçtir.

Ancak bazı durumlarda altta yatan başka nedenler de olabilir:

Bebeklerin çoğunda doğumdan sonraki 2-4 gün içinde ortaya çıkar. Genellikle 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçer.

Anne sütü ile beslenen bebeklerde görülebilir. Genellikle 1-2 hafta sonra ortaya çıkar. Anne sütünün bileşimindeki maddeler bilirubin metabolizmasını etkileyebilir.

Prematüre bebeklerde karaciğer olgunlaşması daha uzun sürdüğünden, sarılık daha yaygın ve daha şiddetli olabilir.

Anne ve bebeğin kan gruplarının uyuşmaması (örneğin, Rh uyuşmazlığı) durumunda, bebeğin kırmızı kan hücreleri hızla parçalanabilir. Bu da bilirubin seviyelerini artırır.

Bebek yeterince anne sütü veya formül süt almazsa, bilirubin bağırsaklarda yeniden emilebilir. Ve sarılık şiddetlenebilir.

Yenidoğan Sarılığı Belirtileri Nelerdir?

Yenidoğan sarılığı, bebeğin cildinin ve göz beyazlarının sarı bir renk almasına neden olur. Sarılık genellikle yüzde ve kafada başlar. Bilirubin seviyesi artarsa renk vücuda yayılır.

Özellikle koyu tenli bebeklerde sarılığın görülmesi zor olabilir. Bunu ayırt edebilmek için yenidoğanın burnu veya alın bölgesinde deriye hafifçe bastırmak gerekir. Sarılık ise parmak kaldırıldığında cilt sarı görünecektir.

Yenidoğan sarılığı belirtileri genel olarak şu şekildedir;

Erken Belirtiler:

Altta yatan bir tıbbi durumu gösterebilecek şiddetli sarılık belirtileri şunları içerir:

 Yenidoğan Sarılığı Nasıl Teşhis Edilir?

Doktorlar, cildin ve göz beyazlarının sararmasına dayanarak bir bebeğin sarılık olup olmadığını anlayabilir.

Tüm yeni doğan bebekler hastaneden veya doğum merkezinden ayrılmadan önce sarılık açısından kontrol edilir. Bebeğinizin kanındaki bilirubin düzeyini ölçmek tedavinin seyrini belirleyeceği için oldukça önemlidir.

Yenidoğan sarılığı teşhisi ve bilirubini ölçmek için kullanılan yöntemler şunları içerir:

Bebek sarılığının altta yatan bir bozukluktan kaynaklandığı düşünülüyorsa doktorunuz ek kan testleri veya idrar testleri isteyebilir.

Yenidoğan Sarılığının Tedavisi Nasıl Uygulanır? 

Yenidoğan bebeklerde görülen sarılık için genellikle tedavi uygulanmaz. Bebeğin karaciğeri geliştikçe bu sarılık kendi kendine geçer. İyileşme zamanı bir ya da iki hafta devam edebilir. Bu süreçte bebeği sık sık emzirmek dışkılamayı tetikleyeceği için bilirubinin vücuttan daha hızlı atmasını sağlar.

Ancak kendi kendine geçmeyen ve bebeğin bilirubin seviyesinin yüksek olduğu ya da yükselmeye devam ettiği durumlarda aşağıdaki tedavi yöntemleri kullanılır:

Bebeğin mavi-yeşil spektrumda ışık yayan özel bir lambanın altına yerleştirilerek bilirubin düzeylerinde düşme amaçlanır. Işık, bilirubin moleküllerinin şeklini ve yapısını,  hem idrarda hem de dışkıda salınılabilecek şekilde değiştirir. Tedavi sırasında koruyucu göz yamaları kullanır.

Yüksek bilirubin seviyelerinin düşürülmesi için bazı durumlarda birtakım ilaç uygulamaları tercih edilebilir. Tedavide kullanılan farmakolojik ajanlar vücuttaki bilirubinin atılımını hızlandırmaya ve bilirubin üretimini azaltmaya yardımcı olarak etki gösterir.

Nadiren, şiddetli sarılık diğer tedavilere cevap vermediğinde kan transfüzyonu gerekebilir. Bu, küçük miktarlarda kanı tekrar tekrar çekmeyi ve bunu donör kanla değiştirmeyi, böylece yeni doğan yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirilen bir prosedür olan bilirubin ve maternal antikorları seyreltilmesi amaçlanır.

Sarılık Hastalığının  Türleri Nelerdir?

Sarılık, farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen bir tıbbi durum olduğundan, nedensel faktörlere dayalı üç geniş kategoride sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma, karaciğerin hangi bölümünün hatalı çalıştığına ve bilirubinin kan dolaşımından atılımının nasıl etkilendiğine göre yapılmaktadır.

Sarılık türleri, hepatoselüler, hemolitik ve tıkanma sarılığı olarak adlandırılmaktadır:

Karaciğerdeki hasar nedeniyle ortaya çıkan bir türdür. Karaciğer parankimal hücreleri, enfeksiyon veya diğer nedenlerle hasar gördüğünde, karaciğer metabolizmasında azalma meydana gelir.

Bu azalma, bilirubinin vücuttan uzaklaştırılmasını engeller. Ve birikmesine yol açar. Hepatit A, B veya C virüsleri, karaciğer kanseri veya aşırı alkol tüketimi gibi faktörler hepatoselüler sarılığa neden olabilir.

Kırmızı kan hücrelerinin normalden hızlı bir şekilde parçalanması sonucunda ortaya çıkar.

Bu durumda, karaciğer yüksek bilirubinle başa çıkamaz.

Ölümcül olabilen bu durum sıtma gibi hastalıklarda gözlenebilir.

Çünkü sıtma parazitleri kırmızı kan hücrelerine hızlı bir şekilde saldırarak parçalanmalarına neden olur.

Safra kanalları arasında oluşan tıkanmalardan kaynaklanır.

Bu tıkanıklık, karaciğerin bilirubini uzaklaştırmasını engeller. Ve karaciğerde bilirubin birikimine yol açar. Safra kanallarında tıkanmalara neden olabilen durumlar arasında safra kesesi taşları veya şişmiş lenf bezleri bulunabilir.

Sarılık Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

Sarılık tanısının doğrulanması ve altta yatan nedenin belirlenmesi için çeşitli laboratuvar testleri yapılır:

Kandaki total bilirubin, direkt bilirubin ve indirekt bilirubin seviyeleri ölçülür. Bu test, bilirubin metabolizmasındaki bozuklukları belirlemeye yardımcı olur.

ALT, AST, ALP ve GGT gibi enzim seviyeleri ölçülerek karaciğerin işlevi değerlendirilir. Yüksek enzim seviyeleri karaciğer hasarını gösterebilir.

Anemi veya enfeksiyon belirtilerini tespit etmek için yapılır.

Anne ve bebeğin kan gruplarının uyuşmazlığı durumunda bebeklerde hemolitik hastalık araştırılır.

Hepatit A, B, C gibi viral enfeksiyonların varlığını kontrol etmek için yapılır.

Sarılığın nedenini belirlemek ve safra yollarındaki olası tıkanıklıkları değerlendirmek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır:

Karaciğer, safra kesesi ve safra yollarını görüntülemek için kullanılır. Safra taşları, tümörler veya duktus tıkanıklıkları tespit edilebilir.

Daha ayrıntılı görüntüler elde etmek için kullanılır. Karaciğer, pankreas ve safra yollarındaki anomalileri değerlendirmek için uygundur.

Safra ve pankreas kanallarının görüntülenmesinde kullanılır. Tıkanıklıkların ve diğer yapısal sorunların belirlenmesine yardımcı olur.

Karaciğer biyopsisi, karaciğer hastalıklarının tanısında önemli bir rol oynar. Lokal anestezi altında yapılan bu prosedürde, karaciğerden küçük bir doku örneği alınarak mikroskop altında incelenir.

Biyopsi, karaciğerin yapısını ve hasar derecesini değerlendirmede yardımcı olur. Bazı durumlarda, sarılığın nedeni hakkında daha fazla bilgi edinmek için ek testler gerekebilir:

Safra ve pankreas kanallarının incelenmesi ve gerektiğinde tedavi edilmesi için kullanılır.

Otoimmün hepatit veya diğer otoimmün hastalıkların tanısında kullanılır.

Sarılık Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Sarılığa neden olan yüksek bilirubin seviyelerinin uygun tedaviyle düşürülmesi ve bilirubinin vücuttan uzaklaştırılması çok önemlidir.

Çünkü yükselmiş bilirubin seviyeleri beyinde kalıcı hasara yol açabilir.

Sarılık tedavisi altta yatan hastalığın türüne göre değişir. Sarılık için kullanılan neredeyse tüm tedavi yöntemleri sarılıktan ziyade altta yatan nedeni tedavi etmeye dayanır.

Bu sarılık tedavisi için kullanılan yaygın tedavi yöntemlerinin bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Hemolitik sarılık tedavisi, kansızlığa veya sağlıklı miktarda kırmızı kan hücrelerinin üretimini engelleyen diğer koşullar düzeltilerek gerçekleştirilir.

Genel aneminin neden olduğu sarılık için, diyette demir desteğinin bulunması sarılık tedavisinde yardımcı olabilir.

Orak hücreli anemi ve kırmızı kan hücrelerini etkileyen diğer genetik bozukluklar gibi diğer durumlarda;

Gibi diğer tedavi yöntemleri yapılmalıdır.

Folik asit takviyesi ve dalak çıkarma ameliyatı, talasemi ve sferositoz gibi durumlardan kaynaklanan sarılığı tedavi etmek için kullanılan diğer hemolitik tedavi yöntemlerindendir.

Sağlıklı miktarda kan üretiminin oldukça kısıtlı olduğu ciddi vakalarda, kemik iliği replasmanı gibi cerrahi işlemler yapılması gerekir.

Hepatosellüler sarılık, karaciğerdeki hasardan kaynaklandığından öncelikle hasarın kaynağı tedavi edilir.

Enfeksiyonlardan kaynaklanan karaciğer hasarlarında, enfeksiyonun yayılmasını önlemek için antiviral ilaçlar kullanılır ve iyileşme daha yavaş gözlemlenir.

Hepatit gibi enfeksiyonlarda antiviral ilaçlar haricinde steroidler de kullanılır.

Siroz nedeniyle oluşan karaciğer hasarı olan hastalar için doktorlar genellikle düşük protein diyeti verir. Ve hastanın alkolden tamamen uzak durmasını tavsiye eder.

Beta bloker ve intravenöz antibiyotik de siroz tedavisinde kullanılır.

Karaciğer kanseri de sarılık varlığının önde gelen nedenlerinden biridir. Bu durumda yaygın kanser tedavi yöntemleri uygulanır.

Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi seçenekleri hastalığın ilerleyişine bağlı olarak tercih edilir. Ağır vakalarda, tedavi için hastanın karaciğer nakli olması gerekebilir.

Tıkanıklıktan kaynaklanan sarılık vakaları, cerrahi yöntemler kullanılarak tedavi edilir.

Safra kesesi taşı nedeniyle oluşan sarılık vakalarında, doktorlar hastaya safra kesesi taşı üretimini engelleyebilecek bir diyet değişikliği önerir.

Safra taşlarının çözülmesini amaçlayan ilaçlar da tedaviyi daha etkili hale getirmek için kullanılır.

Ağır vakalarda, safra kesesi taşlarının veya safra kesesinin tamamen değiştirilmesini sağlamak için ameliyat yapılır.

Exit mobile version