Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Nedir?
Fizik tedavi ve rehabilitasyon, bireyin yaşam kalitesini ve günlük hayatını etkileyen engellilik durumlarının iyileştirilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması amacıyla çalışan, multidisipliner bir yaklaşım benimseyen bir tıp dalıdır.
Bu alan, diğer tıp disiplinleriyle iş birliği içinde hastanın sosyal yaşama aktif bir şekilde geri dönmesini sağlamaya odaklanır.
Gerek hastanede yatan gerekse ayaktan tedavi alan hastaların durumuna özel olarak en uygun tedavi yöntemi belirlenip uygulanır. Hareket kısıtlılığına yol açan kalıcı hasarlanmalara bağlı olarak gelişen fonksiyonel kapasitenin artırılması amacıyla çeşitli yöntemler ve modern teknolojik araçlar kullanılır.
Bunlar arasında ısı uygulamaları (termoterapi), soğuk uygulamaları (kriyoterapi), su ile tedavi, elektrik akımlarıyla tedavi, ışık tedavisi (fototerapi), mekanoterapi ve ilaçla tedavi bulunmaktadır.
Fizik tedavi yalnızca kas-iskelet sistemi hastalıklarına yönelik değil, aynı zamanda çeşitli özel durumlarda da uygulanır.
Örneğin,
Ortopedik cerrahi sonrası ortopedik rehabilitasyon, inme sonrası hareket bozukluklarının tedavisi, yüz felci ve sinir hasarları için nörolojik rehabilitasyon, doğum sırasında gelişen sorunlar için pediatrik rehabilitasyon sıklıkla başvurulan yöntemlerdir.
Ayrıca sinir kesileri, kırık gibi durumlar sonrası el cerrahisi rehabilitasyonu ve yanık kaynaklı hareket bozukluklarının tedavisi de fizik tedavi uzmanlarının uzmanlık alanına girer.
Fizyoterapi (Fizik Tedavi) Kimler Tarafından Uygulanır?
Fizyoterapi (Fizik Tedavi), eğitimli ve uzmanlaşmış sağlık profesyonelleri tarafından uygulanır. Bu profesyonellerin başında fizyoterapistler gelir. Fizyoterapistler, fiziksel tedavi uygulamalarını bireylerin ihtiyaçlarına göre planlayarak ve kişiye özel tedavi programları hazırlayarak tedavi sürecini yürütürler. Fizyoterapistlere ek olarak, bazı durumlarda fizik tedavi sürecine dahil olabilecek başka sağlık profesyonelleri de bulunabilir.
-
Fizyoterapist (Fizik Tedavi Uzmanı):
Fizyoterapistler, fizik tedavi ve rehabilitasyon konusunda uzmanlaşmış, bu alanda üniversitelerin fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümlerinden mezun olan profesyonellerdir. Eğitimi genellikle 4 yıl süren bu bölümler, fizyoterapistlerin kas-iskelet sistemi, nörolojik hastalıklar, ağrı yönetimi, manuel terapi, elektroterapi, egzersiz terapileri gibi konularda derinlemesine bilgi edinmesini sağlar.
Fizyoterapistlerin Görevleri:
Değerlendirme ve Tanı:
Fizyoterapist, hastanın fiziksel durumunu değerlendirir ve tedaviye uygun bir plan oluşturur.
Tedavi Planı Oluşturma:
Bireysel ihtiyaçlara göre egzersiz programları, manuel terapi, elektroterapi, sıcak-soğuk uygulamaları gibi yöntemleri içeren bir tedavi planı hazırlamak.
Uygulamalar:
Belirlenen tedavi yöntemlerini, hastanın vücut tipine ve fiziksel durumuna uygun olarak uygular.
Eğitim ve Danışmanlık:
Hastalara doğru postür, egzersizler ve günlük yaşam aktiviteleri hakkında eğitim verir.
Takip:
Tedavi sürecinin ilerleyişini izler, gerekirse tedavi planında düzenlemeler yapar.
-
Doktorlar (Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanları):
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanları (Fizik Tedavi Doktorları), hastaların tedavi sürecini izleyen ve fizyoterapistlere rehberlik eden tıbbi uzmanlardır. Bu uzmanlar, genellikle fiziksel tıp ve rehabilitasyon alanında ihtisas yapmış ve tıp fakültesi eğitimini tamamlamış kişilerdir.
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanlarının Rolü
Teşhis:
Fizyoterapistin tedavi önerilerini almadan önce hastanın durumu hakkında kesin teşhis koyar.
Tedavi Yöntemlerini Belirleme:
Fizik tedavi yöntemlerine dair genel yaklaşımı belirler ve fizyoterapistlere tedavi sürecinde yönlendirme yapar.
Medikal Yönetim:
Gerektiğinde ilaç tedavisi, enjeksiyonlar (örneğin, eklem içi enjeksiyonlar) veya cerrahi tedavi önerileri ile fizyoterapiyi tamamlar.
Takip ve İzleme:
Fizik tedavi sürecini izler ve gerektiğinde tedavi planlarında değişiklikler yapar.
-
Ortopedi Uzmanları:
Ortopedi Uzmanları, kemik, eklem, kas ve bağ dokuları hastalıkları konusunda uzmanlaşmış hekimlerdir. Ortopedistler, genellikle kırıklar, çıkıklar, kas-iskelet sistemindeki yapısal bozukluklar ve eklem problemleri gibi durumlarda fizyoterapiyi önerirler.
Ortopedi Uzmanlarının Rolü:
Cerrahi Müdahale ve Tedavi:
Gerekli olduğunda ortopedik cerrahi müdahaleyi yapar ve sonrası fizik tedavi önerir.
Fizik Tedavi Yönlendirme:
Hastanın tedavi sürecinde fizyoterapiste yönlendirme yapar ve tedavi sürecini izler.
-
Nörologlar:
Nörologlar, beyin, omurilik ve sinir sistemi hastalıkları ile ilgilenen uzmanlardır. Fizik tedavi, nörolojik hastalıklar veya yaralanmalar sonucu oluşan fonksiyon kaybını gidermek için çok önemlidir. Nörologlar, felç, Parkinson hastalığı, MS gibi nörolojik hastalıklar ile ilgili tedavi sürecinde fizyoterapiyi önerirler.
Nörologların Rolü:
Nörolojik Değerlendirme:
Hastanın nörolojik durumunu değerlendirir ve fizik tedaviye ihtiyaç duyup duymadığını belirler.
Tedavi Yönlendirmesi:
Fizyoterapiste, hastanın durumuna uygun rehabilitasyon programları önerir.
Tedavi Sürecinin İzlenmesi:
Fizik tedavi sürecinde nörolojik gelişmeleri izler.
-
Rheumatoloji Uzmanları:
Romatoloji uzmanları, kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıklarıyla ilgilenir; bu hastalıklar arasında artrit, lupus ve fibromyalji gibi durumlar yer alır. Romatizmal hastalıkların yönetiminde fizik tedavi önemli bir rol oynar ve romatoloji uzmanları, hastalarına fizik tedaviye başlamalarını tavsiye eder.
Romatoloji Uzmanlarının Rolü:
Romatizmal Hastalıkların Tedavisi:
Romatizmal hastalıkları tedavi eder ve fizik tedavi yöntemlerini belirler.
Fizik Tedavi Yönlendirme:
Eklem hareketliliğini artırıcı, ağrıyı azaltıcı fizik tedavi yöntemlerini yönlendirir.
-
Spor Hekimliği Uzmanları:
Spor hekimleri, sporcularda yaygın olarak görülen kas-iskelet sistemi yaralanmaları ve performans sorunları üzerine uzmanlaşmış hekimlerdir. Sporcuların hızla iyileşmesini sağlamak için fizik tedavi önemli bir yer tutar.
Spor Hekimlerinin Rolü:
Spor Yaralanmaları:
Kaslar, bağlar, eklemler ve tendonlarla ilgili yaralanmaların tedavisinde fizyoterapiyi önerir.
Performans İyileştirme:
Sporcuların fiziksel iyileşme süreçlerini hızlandırmak için fizyoterapistleri yönlendirir.
-
Aile Hekimleri ve Genel Pratisyenler:
Aile hekimleri veya genel pratisyenler, genellikle hastaların başlangıç tedavisini başlatan ve gerekirse uzmanlara yönlendiren ilk hekimevladır. Fiziksel rahatsızlıklar tespit edildiklerinde, hastayı fizyoterapiste yönlendirebilirler.
Aile Hekimlerinin Rolü:
İlk Değerlendirme:
Fiziksel rahatsızlıkların ilk aşamada tespiti.
Yönlendirme:
Fizyoterapi ihtiyacı olduğunda fizyoterapiste yönlendirme yapar.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hizmetleri Nelerdir?
Ortopedik Rehabilitasyon
Hastanemizin Ortopedi Bölümü ile işbirliği içinde çalışarak protez cerrahisi (artroplasti), artroskopik girişimler, kırıklar, el yaralanmaları, omurga eğriliği (skolyoz) ve kamburluk (kifoz) gibi durumlara yönelik rehabilitasyon hizmetleri sunmaktayız. Cerrahi öncesinde kas ve eklem hazırlığını, cerrahi sonrasında iyileşme sürecinin hızlanmasını hedeflemekteyiz.
Nörolojik Rehabilitasyon
İnme, beyin hasarı, Parkinson, multipl skleroz (MS) gibi nörolojik durumlar sonucu oluşan fonksiyon kayıplarının giderilmesine ve hareket kabiliyetini yeniden kazanmanıza yardımcı olmak için rehabilitasyon hizmetleri sunmaktayız. Nörolojik cerrahi girişimler öncesinde ve sonrasında yapılan değerlendirmelerle, hastalarımıza yatarak veya ayaktan hizmet verebilmekteyiz.
Kardiyak Rehabilitasyon
Kalp krizi veya kalp ameliyatı sonrası hastaların fiziksel kapasitelerini ve yaşam kalitelerini artırmaya yönelik egzersiz ve eğitim programları sunuyoruz.
Pediatrik Rehabilitasyon
Çocuklarda gelişimsel gerilikler, doğumsal anomaileler, serebral palsi ve spastisite gibi durumlarda rehabilitasyon hizmetleri sunuyoruz.
Geriatrik Rehabilitasyon
Omurga eğriliği (skolyoz), kemik erimesi (osteoporoz) ve kamburluk (kifoz) gibi yaşlı bireylerde daha yaygın görülen durumlarda, hastalarımızın hareket kabiliyetlerini, bağımsızlıklarını ve genel sağlıklarını desteklemek için özel olarak tasarlanmış programlar hazırlıyoruz.
Sporcu Rehabilitasyonu
Spor yaralanmaları, erken ve geç dönem sonuçlarıyla rehabilitasyon tıbbının önemli bir alanıdır. Menisküs yırtığı ve çapraz bağ yaralanması gibi spor yaralanmaları sonrası sporcuların hızlı ve güvenli bir şekilde spora dönmelerine yardımcı olmaktayız. Spor yaralanmaları, Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü ile işbirliği içinde takip edilmekte ve tedavi edilmektedir.
Fizyoterapi (Fizik Tedavi) Kimlere Uygulanır?
Fizyoterapi (Fizik Tedavi), hareket kabiliyeti kısıtlanmış, ağrı çeken veya fonksiyon kaybı yaşayan her yaştan bireye uygulanabilir. Amaç, ağrıyı azaltmak, hareket yeteneğini artırmak, kas gücünü geliştirmek ve bireyin günlük yaşam aktivitelerini bağımsız şekilde yapabilmesini sağlamaktır.
-
Kas-İskelet Sistemi Sorunları Olanlar
Bu grup, fizyoterapinin en sık uygulandığı alanlardan biridir.
Kimlere Uygulanır?
- Bel ve boyun fıtığı olanlar
- Kas spazmı, sırt ağrısı yaşayanlar
- Eklem ağrıları (diz, omuz, kalça vb.)
- Kırık sonrası hareketsizlik yaşayanlar
- Skolyoz, kifoz gibi duruş bozukluğu olanlar
- Spor yaralanması geçirenler
-
Nörolojik Rahatsızlıkları Olanlar
Sinir sistemi hastalıkları sonucu hareket ve koordinasyon kaybı yaşayan bireyler fizyoterapiden büyük fayda görür.
Kimlere Uygulanır?
- Felç (inme) geçirenler
- Parkinson hastaları
- Multipl Skleroz (MS) hastaları
- Beyin veya omurilik yaralanması olanlar
- Serebral palsili çocuklar
- Sinir sıkışması yaşayanlar (karpal tünel, siyatik vb.)
-
Ortopedik Cerrahi Geçirenler
Ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırmak, kas gücünü ve hareket kabiliyetini geri kazanmak için fizik tedavi uygulanır.
Kimlere Uygulanır?
- Kalça veya diz protezi takılanlar
- Menisküs veya bağ yaralanması ameliyatı geçirenler
- Omuz, dirsek, ayak bileği cerrahisi sonrası
- Omurga cerrahisi geçiren hastalar
-
Romatizmal Hastalığı Olanlar
Eklemde iltihap, ağrı ve hareket kısıtlılığı oluşturan hastalıklarda, fizyoterapi hem ağrıyı azaltır hem de eklem hareketliliğini korur.
Kimlere Uygulanır?
- Romatoid Artrit
- Ankilozan Spondilit
- Lupus
- Fibromiyalji
- Osteoartrit (Kireçlenme)
-
Solunum Sistemi Sorunu Olanlar
Fizik tedavi, akciğer kapasitesini artırmak ve solunum fonksiyonlarını geliştirmek için kullanılabilir.
Kimlere Uygulanır?
- KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı)
- Astım
- Kistik fibroz
- Solunum yetmezliği olanlar
- Akciğer ameliyatı geçirenler
-
Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları Olanlar
Kalp hastalıkları sonrasında uygulanan kardiyak rehabilitasyon, fizyoterapinin özel bir alanıdır.
Kimlere Uygulanır?
- Kalp krizi geçirenler
- Kalp ameliyatı sonrası olanlar
- Hipertansiyon ve damar hastalığı olanlar
-
Gelişimsel Bozukluğu Olan Çocuklar
Bazı çocuklar doğuştan veya gelişim sürecinde fiziksel ve motor beceri sorunları yaşayabilir. Fizyoterapi ile bu beceriler desteklenir.
Kimlere Uygulanır?
- Serebral palsili çocuklar
- Gelişim geriliği olan bebekler
- Down sendromlu çocuklar
- Kas hastalıkları (duchenne, spina bifida vb.) olan çocuklar
-
Yaşlı Bireyler (Geriatrik Rehabilitasyon)
Yaşla birlikte azalan kas gücü, denge kaybı, yürüme sorunları fizyoterapiyle iyileştirilebilir.
Kimlere Uygulanır?
- Denge problemi yaşayan yaşlılar
- Yürüme zorluğu çekenler
- Sık sık düşen yaşlılar
- Kas erimesi (sarkopeni) olanlar
- Alzheimer veya demans hastalarında fiziksel aktivitenin korunması
-
Kronik Ağrı Çekenler
Kronikleşmiş, uzun süredir devam eden ağrılar, fizyoterapi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir.
Kimlere Uygulanır?
- Bel-boyun ağrısı çekenler
- Migren ve baş ağrıları olanlar
- Kas romatizması (fibromiyalji) hastaları
- Ameliyat sonrası uzun süre ağrı yaşayanlar
-
Hamilelik ve Doğum Sonrası Dönem
Gebelik sürecinde yaşanan duruş bozuklukları, bel ağrıları ve doğum sonrası kas gevşemeleri fizyoterapiyle tedavi edilebilir.
Kimlere Uygulanır?
- Hamilelikte bel/sırt ağrısı yaşayanlar
- Doğum sonrası karın kaslarında gevşeme olanlar (diastasis recti)
- Pelvik taban kas zayıflığı yaşayanlar (idrar kaçırma vb.)
-
Ameliyat Öncesi Hazırlık (Prehabilitasyon)
Bazı ameliyatlardan önce kasları güçlendirmek, ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırmak için uygulanır.
Kimlere Uygulanır?
- Diz veya kalça protezi takılacak hastalar
- Omurga cerrahisi öncesi
- Büyük cerrahilere hazırlanan bireyler
Fizyoterapi Kimlere Uygulanmaz?
Fizyoterapi (Fizik Tedavi) genel olarak güvenli ve geniş bir hasta grubuna uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Ancak bazı durumlarda fizyoterapi uygulamaları sakıncalı olabilir. Veya özel dikkat gerektirir.
Bu tür durumlarda fizyoterapi uygulanmaz.
Ya da mutlaka doktor onayı ve özel protokollerle sınırlı şekilde uygulanır.
Fizyoterapinin Uygulanmaması veya Ertelenmesi Gereken Durumlar:
-
Aktif Enfeksiyonlar
- Vücutta yaygın enfeksiyon varken (örneğin yüksek ateşle seyreden grip, zatürre, sepsis vb.)
- Deride enfekte yaralar veya açık yaralar varsa
-
Ateşli Hastalıklar ve Akut İnflamasyon Dönemi
- Vücut sıcaklığı 38°C’nin üzerindeyse
- Romatizmal hastalıklarda alevlenme dönemi varsa
-
Ciddi Kalp ve Solunum Problemleri
- Kontrol altında olmayan yüksek tansiyon
- Yeni geçirilmiş kalp krizi
- Kalp yetmezliği
- Kontrolsüz aritmiler
- Ciddi solunum yetmezliği
-
Taze Yaralanmalar veya Kırıklar
- Yeni oluşmuş kırıklar
- Cerrahi sonrası dikişler henüz alınmamışsa
- Dokuların iyileşme süreci tamamlanmamışsa
-
Kanser Hastalığı – Belirli Durumlar
- Kanser metastaz yapmışsa (özellikle kemiklere)
- Kemik zayıflığı (osteolitik lezyon) varsa
- Tümör bölgesine masaj ya da ısı uygulanması gerekiyorsa
-
Pıhtı Atma Riski (Tromboz / Emboli)
- Derin ven trombozu (DVT) tanısı konmuşsa
- Yeni geçirilmiş emboli (akciğer veya beyin)
-
Ciddi Osteoporoz (Kemik Erimesi)
- Çok ileri düzeyde kemik zayıflığı olan hastalar
-
Hamilelikte Riskli Durumlar
- Düşük tehdidi olan gebeler
- Preeklampsi (gebelikte yüksek tansiyon ve ödem)
- Erken doğum riski taşıyan gebeler
-
Cilt Sorunları (Bazı Uygulamalar İçin)
- Açık yaralar, yanıklar, egzama vb. varsa
- Elektroterapi cihazlarının uygulanacağı bölgede cilt problemi varsa
-
Bilinçsiz veya İşbirliği Kurulamayan Hastalar
- Ağır bilinç kaybı olanlar
- Ciddi psikiyatrik rahatsızlıklar nedeniyle iş birliği kurulamayanlar
-
Bazı Nörolojik Durumlar (Akut Dönemde)
- Yeni geçirilmiş epilepsi nöbeti
- Akut kafa travması
Fizyoterapi (Fizik Tedavi) Ne İşe Yarar?
Fizyoterapide veya fizik tedavide amaç, bireylerin yaşamsal faktörleri sağlıklı olarak yerine getirebilmesini sağlamaktır. Fizyoterapi, fiziksel uygulamanın yanında duygusallık ve sosyal ilişkiler unsurlarını da kapsar. Tedavi uygulaması öncesinde birtakım laboratuvar testleri ile muayeneye başvurulur.
Fizyoterapinin amaçları aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Her türlü fiziksel ağrının azaltılması
- Gergin kasların gevşetilmesi
- Kan ve lenf dolaşımın olumlu yönde etkilenmesi
- İnflamasyonun (yangı) giderilmesi
- Hareketin artırılması, kasların güçlendirilmesi ve denge koordinasyonun sağlanması gibi fonksiyonların yeniden kazanılması ya da iyileştirilmesi
- Hayat kalite ve konforunun artırılması
- İlaç gereksinimlerinin azaltılması
- Duruş bozukluklarının önlenmesi ve düzeltilmesi olarak sayılabilir
- Spor yaralanmaları ve diğer travmalar sonrası günlük yaşama dönüşü hzılandırılması
Fizyoterapide (Fizik Tedavi) Hangi Yöntemler Kullanılır?
Fizyoterapi (Fizik Tedavi) uygulamalarında, hastanın ihtiyacına ve teşhisine göre çok çeşitli tedavi yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler; ağrıyı azaltmak, kasları güçlendirmek, hareket kabiliyetini artırmak, fonksiyonları geri kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla uygulanır.
Aşağıda fizyoterapide en sık kullanılan yöntemleri detaylı şekilde bulabilirsin:
-
Egzersiz Terapisi:
Fizyoterapinin temel taşlarından biridir. Amaç, kas gücünü ve esnekliğini artırmak, dengeyi ve koordinasyonu geliştirmek, fonksiyonları geri kazandırmaktır.
Kullanılan Egzersiz Türleri:
Germe (Stretching) Egzersizleri:
Kas kısalıklarını ve sertliklerini açmak için.
Güçlendirme Egzersizleri:
Kas zayıflığını gidermek için.
Denge ve Koordinasyon Egzersizleri
Fonksiyonel Egzersizler:
Günlük yaşam aktivitelerine yönelik (örneğin yürüme, merdiven çıkma).
Nörolojik Rehabilitasyon Egzersizleri:
Felç, Parkinson vb. Durumlarda.
Hemen her hasta grubunda, kişiye özel planlanarak uygulanır.
-
Manuel Terapi:
Fizyoterapist tarafından elle uygulanan özel teknikler bütünüdür. Kas, eklem ve sinir dokularına doğrudan temasla müdahale edilir.
Başlıca manuel terapi teknikleri:
- Masaj (gevşeme, kan dolaşımı artırma)
- Mobilizasyon (eklem hareket açıklığını artırmak için hafif, ritmik hareketler)
- Manipülasyon (eklemlere ani, hızlı itme hareketi – sadece uzmanlar uygular)
- Miyofasyal gevşetme (kas ve bağ dokusundaki gerginlikleri çözmek).
-
Elektroterapi:
Elektrik akımları kullanılarak uygulanan fizik tedavi yöntemleridir. Genellikle ağrı kontrolü, kas uyarımı ve iyileşme sürecinin desteklenmesi için kullanılır.
Sık kullanılan elektroterapi türleri:
TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu): Ağrı kesici etki sağlar.
EMS (Elektriksel Kas Stimülasyonu): Zayıflamış kasları çalıştırır.
Ultrason Terapi: Yüksek frekanslı ses dalgalarıyla derin doku ısısı oluşturur.
IF (Interferansiyel Akım): Derin doku ağrılarında kullanılır.
Short Wave Diathermy (Kısa Dalga Diatermi): Isı terapisi ile kas gevşetme ve dolaşım artırma sağlar.
Kalp pili olanlarda, hamilelerde ve bazı kanser hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
-
Termoterapi (Isı Uygulamaları):
Isı, kan akışını artırır, kasları gevşetir ve ağrıyı azaltır.
Termoterapi Türleri:
Sıcak Paketler (Hot Pack):
İnfraruj içeren çeşitli şekillerde sıcak paketler fizik tedavide yaygın olarak kullanılmaktadır. Eskiden tedavi amacıyla termofor denilen sıcak lastik paketler kullanılırdı.
Kullanıldığı Alanlar:
Bu işlem infraruj ışınlarından farklı olmadığından kullanılma alanları ve yasaklandığı yerler de aynı şekildedir.
Uygulama Şekli:
Uygulamanın süresi 10 ila 30 dakika arasında değişmektedir. Toplam seans sayısı ise genellikle 15-20 arasında olabilir. Bunun yanı sıra, cilt üzerine bırakılan paket, üzeri havluyla kapatılarak sıcaklığın daha uzun süre muhafaza edilmesi hedeflenir. Ancak, tahammül edilemeyen yüksek sıcaklıklar ciltte yanıklara ve tedavinin aksamasına neden olabileceği için bu durumların önlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Parafin banyosu (Özellikle El Ve Bilek Problemlerinde):
Isıtılan su mevcut sıcaklığını çok uzun süre devam ettiremez. Bu nedenle ısısını daha uzun süre devam ettirebilen bir madde olan parafini tedavide kullanmaktayız.
Etki mekanizması: Parafinin ısısının tedavi etkisi diğer sıcak uygulamalardan farklı değildir. Hücre seviyesindeki dolaşımı artırmak bu suretle dokuların kendini yenilemesine imkan vermeyi sağlayan bir tedavidir.
Uygulama Şekli:
Isıyla eriyerek sıvı hale gelen bu madde, doldurulmuş bir kabın içine dökülerek el veya ayak gibi dokuların batırılmasıyla uygulanan bu tedavi sırasında, oluşan ısının korunabilmesi için bir eldivenle sarılması gerekir.
Kullanıldığı Hastalıklar:
Tedavisinde parafini en çok tercih ettiğimiz hastalık el parmaklarında rastlanan kireçlenme (Heberdan Artrozu) hastalığıdır. Bunun dışında yine el ve ayaktaki iltihapsız eklem, adale ve bağ dokusu romatizmaları parafin tedavisinin başarıyla uygulandığı hastalıklardır. Sürme şeklinde uygulanan parafin ise daha geniş alanlarda yapılacak tedavilerde veya bir sonra yapılacak diğer fizik tedavilere hastayı hazırlamak için tercih edilir.
Kullanılmayacağı Alanlar:
Parafin iltihaplı eklem romatizmalarının aktif dönemlerinde yapılmamalıdır. Bunun dışında açık yaralarda, tümörler ve damarsal bazı hastalıklarda uygulanmaz.
Kızılötesi (İnfraruj) Işınları:
Etki mekanizması: İnfraruj ışınlarının vücutta meydana getirdiği etki sadece sıcaklıktan ibaret olmayıp bununla başlayan ayrıca bir biyolojik etkinin de olduğu unutulmamalıdır. Bunlar; uygulandığı alanda damarlarda genişleme çevre sinir uçlarında uyarılma, biriken toksinlerin terleme ve böbrekler yoluyla atılması ve sorunlu dokuların kendilerini tamir kabiliyetinde artma şeklinde özetlenebilir.
Kullanıldığı Hastalıklar:
Eklem dışında ve iltihapsız eklem romatizmalarının çok ağrılı ve alevli seyreden başlangıç dönemlerinin haricinde infraruj uygulanabilir. Düşme, çarpma, kaza gibi travmalardan sonra ve kireçlenmelerin yine alevlenme göstermeyen dönemlerinde, adalelerin ağrılı spazmlarında oldukça etkin sonuçlar almak mümkündür. Bel ve boyun fıtığı başta olmak üzere çeşitli omurga hastalıklarında gerek yalnız başına gerekse diğer tedavi işlemleriyle beraber ve genellikle onlardan önce infraruj uygulamaktayız. Ayrıca masaj, traksiyon, maniplasyon gibi yapılacak bir tedavi öncesinde hastanın adale ve eklemlerini gevşeterek diğer tedavilere hazırlamak için infraruj ışınlarına başvurmaktayız.
Kullanılmayacağı Alanlar:
Mikrop kapmış ve açık yaraların üstüne, sıcaklığa tepki veren bünyelerde, çok yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarında, kanserli bölgelerin üzerine, lokal his kusurları damar dolaşım bozukluğu olan hastalara uygulanmamalıdır.
Uygulama Şekli:
İnfraruj ışınları üreten cihazlar uygulama sırasında hastadan en az 30-40 cm. uzaklıkta olmalıdır. Tedavi için verilen sıcaktan rahatsız olunması aşırı terlenmesi veya aksine hiç hissedilmeyecek düzeyde oluşu bir yanlışa işaret eder. Hastaların bu sırada hoşa gidecek tatlı bir sıcaklık hissetmeleri ideal olanıdır. Tedavi süresi 15-25 dakika arasında olmalı uygulama bittikten sonra ortam uygun değilse hastanın örtülerek korunması sağlanmalıdır. Uygulama seanslar halinde ortalama 15-20 defa olabilir.
-
Kriyoterapi (Soğuk Uygulamalar):
Soğuk, ağrıyı ve ödemi azaltmak için kullanılır.
Soğuk Tedavi Yöntemleri:
Hangi Durumlarda Kullanılır?
- Akut Yaralanmalar (Burkulma, Incinme)
- Kas Yırtıkları ve Spor Yaralanmaları
- Diş Çekimi Sonrası Şişlik
- Tendinit ve Bursit gibi Iltihaplı Rahatsızlıklar
- Yanıkların ilk müdahalesinde
Nasıl Uygulanır?
- Buz torbası veya soğuk jel paketi doğrudan cilde temas ettirilmeden, bir havlu ile sarılarak uygulanmalıdır.
- 15-20 dakika uygulanır ve 1-2 saat ara verilir.
- Soğuk uygulama sırasında ciltte renk değişikliği, uyuşma veya yanma hissi olursa işlem durdurulmalıdır.
-
Hidroterapi (Su Terapisi):
Suyun kaldırma kuvvetinden ve direncinden faydalanarak yapılan tedavi yöntemidir.
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Kas-İskelet Sistemi Rahatsızlıkları:
Artrit (Eklem Iltihabı):
Sıcak su, eklemleri rahatlatır ve kas spazmlarını giderir.
Bel, Boyun ve Sırt Ağrıları:
Su terapisi, basıncı azaltarak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Kas yırtıkları, Burkulmalar ve Tendinit:
Su terapisi, yaralı bölgeyi destekleyerek iyileşme sürecini hızlandırır.
Fiziksel Rehabilitasyon:
Ameliyat Sonrası Iyileşme:
Su terapisi, özellikle eklem ve kemik cerrahilerinden sonra kas ve eklem hareketliliğini artırmaya yardımcı olur.
Felç ve inme sonrası rehabilitasyon:
Su, vücut ağırlığının büyük kısmını desteklediği için hareketliliği artırır ve kas gücünü geri kazandırır.
Nörolojik Durumlar:
Multipl Skleroz (MS):
Sıcak su terapisi, kas spazmlarını azaltır ve hareket kabiliyetini artırabilir.
Parkinson Hastalığı:
Su terapisi, dengeyi ve koordinasyonu iyileştirir.
Solunum Problemleri:
Astım ve Bronşit Gibi Hastalıklar:
Sıcak buhar terapisi ve suyun nefes açıcı etkisi, solunum yollarını rahatlatır.
Psikolojik ve Zihinsel Sağlık Durumları:
Anksiyete ve Stres:
Sıcak su, rahatlatıcı etkisiyle stres seviyelerini düşürür ve zihinsel rahatlama sağlar.
Uyku Problemleri:
Su terapisi, vücudu gevşetir ve uyku kalitesini artırabilir.
Hidroterapi (Su Terapisi) Nasıl Uygulanır?
Hidroterapi çeşitli yöntemlerle uygulanabilir:
Sıcak Su Banyoları (Whirlpool) veya Jakuzi:
Bu tedavi, suyun sıcaklığını ve hareketini kullanarak vücutta rahatlama sağlar. Su, vücut ısısına yakın bir sıcaklıkta olmalı (genellikle 37–39°C arası), böylece kaslar gevşer. Kan dolaşımı artar ve ağrılar hafifler.
Su Altı Masajı (Hydromassage):
Su jetleri, vücudun çeşitli bölgelerine masaj yaparak kasları gevşetir. Kan dolaşımını artırır ve ağrıların giderilmesine yardımcı olur.
Su Yürüyüşü veya Egzersiz Terapisi:
Suda yapılan egzersizler, eklemlere binen yükü azaltır, dengeyi geliştirir ve kasları güçlendirir. Fiziksel rehabilitasyon ve egzersiz için yaygın olarak kullanılır.
Su ile Terapi:
Sıcak su ve soğuk suyun dönüşümlü olarak uygulanması (koni basıncı ve hidrostatik baskı) tedavi edici etki sağlar. Bu, vücudun kan dolaşımını hızlandırarak iyileşmeyi destekler.
Havuz Terapisi:
Özellikle rehabilitasyon sürecindeki hastalar için yaygın olarak tercih edilir. Suyun kaldırma etkisi sayesinde hastalar, eklem veya kas hareketlerini daha rahat bir şekilde yapabilirler.
-
Traksiyon (Mekanik Germe Uygulaması)
Traksiyon (mekanik germe uygulaması), kas, eklem, sinir veya omurga üzerinde uygulanan bir germe tekniğidir. Bu yöntem, vücudun belirli bölgelerinde gerilim oluşturmak için bir çekme kuvveti uygular ve genellikle ağrı, iltihap ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını tedavi etmek amacıyla kullanılır. Traksiyon, tedavi edici bir etki yaratabilmek için dikkatlice planlanmalı ve doğru koşullarda uygulanmalıdır.
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Traksiyon, özellikle omurga ve eklem problemleriyle ilgili rahatsızlıklarda etkili bir tedavi yöntemidir.
İşte traksiyonun kullanıldığı bazı yaygın sağlık durumları:
Bel ve Boyun Fıtığı (Disk Hernisi):
Omurga diskleri, sinirlere baskı yaparak ağrıya neden olabilir. Traksiyon, omurgayı uzatarak disklerin yerinden kaymasını azaltabilir, sinirler üzerindeki baskıyı hafifletebilir ve ağrıyı azaltabilir.
Omurga Ağrıları ve Spinal Problemler:
Özellikle kronik bel ve boyun ağrıları olan kişilerde, traksiyon uygulaması ağrıların hafiflemesine yardımcı olabilir. Bu uygulama, sinir köklerine binen baskıyı azaltır ve omurga üzerindeki gerilimi giderir.
Eklem Sorunları:
Diz, omuz, kalça gibi eklem problemlerinde traksiyon, eklem boşluğundaki baskıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle artrit (eklem iltihabı) ve osteoartrit gibi hastalıklarla ilgili ağrıyı hafifletebilir.
Kas Spazmları:
Kaslardaki aşırı gerilim ve spazmlar, traksiyonla rahatlatılabilir. Traksiyon, kasları gevşeterek spazmların azalmasına yardımcı olur.
Sinir Sıkışması (Radikülopati):
Omurga üzerindeki baskı sinirlere zarar verebilir, bu da radikülopatiye yol açar. Traksiyon, sinirlerin serbestleşmesine yardımcı olabilir ve sinir sıkışmalarının oluşturduğu ağrıyı hafifletebilir.
Skolyoz (Omurga Eğriliği):
Skolyozun tedavisinde traksiyon, omurganın hizalanmasına yardımcı olabilir, ancak genellikle cerrahi veya diğer tedavi yöntemleriyle birleştirilerek kullanılır.
Spondilolistez (Omurganın Kayması):
Omurların birbirine kayması, sinirleri sıkıştırabilir ve şiddetli ağrıya yol açabilir. Traksiyon, omurların yerinden kaymasını hafifletebilir ve sinirleri rahatlatabilir.
Fiziksel Rehabilitasyon:
Fiziksel tedavi süreçlerinde, traksiyon genellikle kas-iskelet sistemi yaralanmalarını tedavi etmek için kullanılır. Özellikle burkulma, incinme ve yaralanmalar sonrası iyileşme sürecine yardımcı olabilir.
Traksiyon Nasıl Uygulanır?
Traksiyon, manuel ya da mekanik cihazlarla uygulanabilir ve farklı vücut bölgelerine göre farklı teknikler kullanılır.
İşte traksiyonun nasıl uygulandığına dair bazı genel bilgiler:
Mekanik Traksiyon:
Mekanik traksiyon, özel cihazlar ve makineler kullanılarak yapılır. Bu cihazlar, belirli bir kuvvetle çekme işlemi yapar.
Servikal Traksiyon (Boyun Traksiyonu):
Boyun bölgesine yönelik traksiyon uygulamasıdır. Bu genellikle boyun ağrıları, fıtık, sinir sıkışması gibi durumlar için kullanılır. Cihaz, başa yerleştirilen bir destek aracılığıyla boyun bölgesine çekme kuvveti uygular.
Uygulama Yöntemi:
Hasta sırtüstü yatar ve başına özel bir aparat (genellikle bir başlık) yerleştirilir. Cihaz, bu başlığa belirli bir çekme kuvveti uygular. Çekme süresi ve kuvvet miktarı doktor tarafından belirlenir.
Lumbal Traksiyon (Bel Traksiyonu):
Bel bölgesine yönelik traksiyon uygulamasıdır. Özellikle bel fıtığı ve disk problemleri için kullanılır. Belin alt kısmına yerleştirilen bir kayış ya da destek aracılığıyla traksiyon yapılır.
Uygulama Yöntemi:
Hasta sırt üstü yatarken bel bölgesine mekanik bir cihaz ile çekme kuvveti uygulanır. Bu cihazlar, genellikle yatakta veya özel traksiyon masalarında bulunur.
Manuel Traksiyon
Manuel traksiyon, bir terapist veya doktor tarafından fiziksel olarak uygulanan bir tekniktir. Terapist, hastanın başını, boynunu veya belini tutarak çekme kuvveti uygular.
Boyun ve Bel Bölgesinde:
Terapist, hastanın boynunu ya da belini dikkatli bir şekilde tutarak germe uygulaması yapar. Bu yöntem, daha hassas ve kontrol edilebilir bir tedavi sunar. Ancak genellikle kısa süreli uygulanır.
Kuru Traksiyon ve Islak Traksiyon
Kuru Traksiyon:
Bu, su veya nem kullanmadan kuru bir ortamda yapılan mekanik traksiyondur. Daha yaygın olarak kullanılır ve genellikle cihazlarla uygulanır.
Islak Traksiyon:
Su altında yapılan traksiyon türüdür. Su, vücut üzerindeki baskıyı azaltarak traksiyonun etkisini artırabilir. Suda yapılan egzersizler veya havuzda uygulanan traksiyon, özellikle ağrıyı hafifletmek ve kasları gevşetmek için kullanılır.
Sürekli ve Intermittent Traksiyon
Sürekli Traksiyon:
Bu yöntemde, bir süre boyunca sürekli olarak belirli bir kuvvet uygulanır. Genellikle daha hafif kuvvetlerle yapılır ve ağrıyı hafifletmek amacıyla tercih edilir.
Intermittent Traksiyon:
Bu tür traksiyon, belirli bir süre boyunca uygulanan çekme kuvvetinin ardından bir dinlenme süresi gelir. Bu yöntem, daha şiddetli ağrı ve disk problemlerinde daha etkili olabilir.
-
Kinezyoteyping (Bantlama Teknikleri)
Kinezyoteyp bantlama tedavisi, üzerinde özellikli dalgalı şekiller olan yapışkanlı bir bandın, kas iskelet sistemi hastalıklarında kullanılmasıdır.
Kinezyoteyp (Bantlama Tedavisi) Hangi Hastalıklarda Uygulanır?
Bazen tek başına bir tedavi seçeneği bazen de yardımcı tedavi olarak tercih edilebilir.
Bantlama tedavisine; kas iskelet sistemi hastalıklarında ve ortopedik rahatsızlıklarda başvurulabildiği gibi nörolojik hastalıklarda da başvurulabilir.
- Boyun, sırt, bel,omurga ve tüm eklemlerde ağrıya yol açan mekanik sorunlar,
- Yumuşak doku-kas ağrıları,
- Kas spazmları,
- Eklem zorlanmaları,
- Postür bozuklukları,
- Skolyoz (Omurga eğriliği),
- Bazı cerrahi girişimler sonrası eklem kireçlenmesi (osteoartrit),
- Topuk dikeni,
- Kas ve tendon yaralanmaları ve tendinitler,
- Kas zayıflığı,
- Sinir sıkışmaları ve sinir yaralanmaları,
- Felçler,
- Lenfödem gibi hastalıkların tümünde bantlama tedavisi uygulanabilir.
Kinezyoteyp bir fizik tedavi ajanı olarak betimlenebilir. Ağrıyı geçiriyor, spazmı çözüyor.
Kinezyo bant, cildi tutup yukarı çekerek dolaşımı hızlandırdığı için ödemi çözer. Tens benzeri ağrı kesici etki yapar.
Kinezyoteyp (Bantlama Tedavisi) Nasıl Uygulanır?
Kinezyo bantlar, bantlama tedavisinin uygulanması gereken bölgeye belirli bir gerimle yapıştırılır. Bantlar yüzde 60-70 gerime izin verir. Kimi hastalıklarda ise hiç germeden yapıştırılması gerekir.
-
Nörolojik Rehabilitasyon Teknikleri
Felç, Parkinson, MS gibi hastalıklarda sinir sistemini yeniden eğitmeye yönelik özel teknikler kullanılır.
Kullanılan Yöntemler:
-
Bobath Terapisi
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Bobath Terapisi, özellikle merkezi sinir sistemi (MSS) hasarından kaynaklanan motor bozuklukları tedavi etmek için kullanılır. Bu durumlar, genellikle kaslar ve koordinasyonla ilgili problemlere yol açar.
İşte Bobath Terapisi’nin yaygın olarak kullanıldığı bazı durumlar:
İnme (Felç):
İnme (stroke) geçirmiş bireylerde, beynin bir kısmındaki kan akışının kesilmesi sonucunda kas gücü, koordinasyon ve denge kayıpları meydana gelir. Bobath Terapisi, felçli vücut bölgesindeki kasları yeniden aktive etmek ve fonksiyonel hareketler kazandırmak için kullanılır.
Serebral Palsi (SP):
Serebral palsi, doğumsal bir hastalık olup beyin hasarına bağlı olarak kas ve motor fonksiyonlarda zayıflama ve bozulmalar meydana gelir. Bobath Terapisi, çocuklarda motor gelişimi desteklemek, postür kontrolü ve hareket kabiliyetini artırmak amacıyla yaygın bir şekilde uygulanır.
Parkinson Hastalığı:
Parkinson hastalığı, hareketle ilgili bozukluklar, kas sertliği ve denge problemleri ile kendini gösterir. Bobath Terapisi, bu hastalığa sahip bireylerin kas tonusunu düzenlemek, dengeyi artırmak ve fonksiyonel hareket yeteneklerini geri kazandırmak için uygulanır.
Multipl Skleroz (MS):
MS, merkezi sinir sistemini etkileyen, kas fonksiyonlarında zayıflama, denge kayıpları ve koordinasyon problemleri yaratan bir hastalıktır. Bobath, kasların yeniden aktive edilmesine ve motor fonksiyonların iyileştirilmesine yardımcı olur.
Travmatik Beyin Hasarı (TBI):
Omurilik Yaralanmaları:
Omurilik yaralanmalarında hareket kayıplarını minimuma indirmek ve fonksiyonel bağımsızlık sağlamak amacıyla Bobath Terapisi uygulanabilir.
Diğer Nörolojik Hastalıklar:
Ataksi gibi motor kontrol bozukluklarında, bel ve sırt ağrıları gibi postüral problemlerle birlikte görülen nörolojik hastalıklarda da Bobath Terapisi kullanılabilir.
Bobath Terapisi Nasıl Uygulanır?
Bobath Terapisi, her bireyin durumuna özel olarak uyarlanmış bir tedavi süreci gerektirir. Bu nedenle, tedavi kişiye özgüdür ve genellikle bir fizyoterapist veya ergoterapist tarafından birebir uygulanır. Uygulama sırasında, tedavi süreci, motor fonksiyonların yeniden kazanılması ve hareketin doğru şekilde yapılması için doğal hareket kalıpları üzerine odaklanılır.
İşte Bobath Terapisi’nin nasıl uygulandığına dair bazı temel yaklaşımlar:
Bireysel Değerlendirme:
İlk olarak, terapist, bireyin motor fonksiyonlarını, kas tonusunu, hareket açıklığını ve postürünü değerlendirir. Bu değerlendirme, tedavi planını belirlemek için çok önemlidir.
Postüral Dengeyi Düzenleme:
Bobath Terapisi’nin önemli bir bileşeni, doğal postürleri ve duruşları iyileştirmektir. Bireyin duruş bozuklukları ve denge problemleri göz önünde bulundurularak, doğru postür teknikleri öğretilir.
Duruş düzeltilerek, vücutta dengeyi sağlama becerisi artırılır. Örneğin, felçli bir bireyde, otururken veya ayakta dururken doğru vücut pozisyonları alınması sağlanır.
Hareketin Teşvik Edilmesi:
Bobath Terapisi, vücudun sağlıklı tarafındaki kas gruplarını aktif hale getirerek diğer tarafla koordine bir şekilde çalışmayı teşvik eder. Bu, kasların yeniden aktive edilmesine yardımcı olur.
Pasif egzersizler ile başlayan tedavi, aktif hareketler ile ilerler.
Fonksiyonel Hareket Desenleri (FHD):
Terapi sırasında fonksiyonel hareket desenleri kullanılır. Bobath, hareketin yalnızca tek bir kas grubu değil, vücut bütünlüğü içinde yapılması gerektiğini savunur. Örneğin, bir kolun yukarıya doğru hareket etmesi sırasında omuz, sırt, bel ve kalça kasları da eş zamanlı olarak çalışır.
Bu hareket desenleri genellikle diagonal (çapraz) hareketler şeklinde yapılır ve fonksiyonel hareketleri daha doğal hale getirir.
Refleks ve Kas Aktivasyonu:
Reflekslerin ve kasların doğru çalışmasını sağlamak amacıyla, manüel teknikler ve propriyoseptif geri bildirimler kullanılır. Bu, kasların istemli olarak daha verimli çalışmasını sağlar.
Örneğin, gözle görülür bir kasılma ve gevşeme ile kas tonusunun düzeltilmesi sağlanır.
Nöroplastisiteyi Teşvik Etme:
Bobath Terapisi, beynin plastik özelliklerinden yararlanır. Beyin, hasarlı bölgelerin işlevini başka bölgelerle yerine getirebilir. Bu terapi, beynin yeniden organize olmasını ve yeni bağlantılar oluşturmasını destekler.
Her hareket, beynin yeniden şekillenmesini destekler ve sinirsel bağlantıları güçlendirir.
Günlük Yaşam Aktiviteleri ve Egzersizler:
Bobath, sadece terapi seanslarında değil, günlük yaşam aktivitelerinde de bağımsızlık sağlamayı amaçlar. Bu yüzden, terapist, bireyin yemek yeme, giyinme, temizlik yapma gibi günlük aktivitelerde doğru hareketleri yapabilmesi için de egzersizler önerir.
Duyusal Entegrasyon:
Tedavi sırasında, duysal geri bildirim sağlanarak kişinin vücut algısı artırılır. Birey, hareket sırasında hissettiği duyusal bilgiyi daha iyi kullanarak daha doğru hareketler yapmayı öğrenir.
-
PNF (Propriyoseptif Nöromüsküler Fasilitasyon)
Hangi Durumlarda Kullanılır?
PNF, çok geniş bir kullanım alanına sahiptir. Hem kas-iskelet sistemi hem de sinir sistemiyle ilgili birçok durumda etkili şekilde kullanılır.
-
Nörolojik Hastalıklar
PNF, özellikle sinir sistemini etkileyen hastalıklarda hareket kontrolü ve kas koordinasyonunu geliştirmek için kullanılır:
- İnme (Felç)
- Serebral Palsi (SP)
- Multipl Skleroz (MS)
- Parkinson Hastalığı
- Travmatik Beyin Hasarı
-
Ortopedik ve Spor Yaralanmaları
- Kas incinmeleri ve bağ yaralanmaları
- Diz, omuz, kalça gibi büyük eklem rehabilitasyonu
- Spor sonrası toparlanma ve performans artırma
- Ameliyat sonrası kas kuvvetinin geri kazanımı
-
Kas ve Eklem Problemleri
- Kas kuvvetsizliği ve dengesizliği
- Eklem hareket açıklığı kaybı (ROM kısıtlılığı)
- Skolyoz, kifoz gibi postüral bozukluklar
-
Denge ve Koordinasyon Sorunları
- Yaşlı bireylerde düşme riski taşıyan durumlar
- Vestibüler sistem hastalıkları (denge bozuklukları)
- Rehabilitasyonda yürüme ve denge eğitimi
PNF Nasıl Uygulanır?
PNF, kasların, eklemlerin ve sinirlerin birlikte çalışmasını teşvik eden özel hareket ve tekniklere dayanır. Genellikle bir fizyoterapist tarafından birebir uygulanır.
Temel Uygulama İlkeleri
- Diyagonal ve spiral hareket desenleri kullanılır. (Vücut düz bir hat üzerinde değil, çapraz/dönel şekilde hareket eder.)
- İstemli ve refleksif kas kasılmaları bir arada kullanılır.
- Manuel direnç, germe, tekrar ve duyusal uyarım gibi tekniklerle kaslar aktive edilir.
- Hareketin ritmi, kişinin fonksiyonel seviyesine göre düzenlenir.
Denge ve Yürüme Eğitimi
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Denge ve yürüme bozuklukları birçok hastalıkta ve durum sonucunda ortaya çıkabilir.
Aşağıda bu eğitimin yaygın olarak kullanıldığı durumlar yer almaktadır:
-
Nörolojik Hastalıklar
- İnme (felç)
- Serebral Palsi (SP)
- Parkinson Hastalığı
- Multipl Skleroz (MS
- Travmatik Beyin Yaralanmaları
- Omurilik Yaralanmaları
-
Ortopedik Problemler
- Kalça, diz, ayak bileği ameliyatları sonrası yürüme eğitimi gerekir (özellikle protez ameliyatları).
- Kırık ve çıkıklar, özellikle alt ekstremiteye aitse.
- Kas-iskelet sistemi hastalıkları (örneğin: kas zayıflığı, eklem sertliği).
-
Yaşlılık ve Düşme Riski Olan Durumlar
- Yaşlı bireylerde kas kütlesi ve denge azalır, düşme riski artar.
- Vestibüler sistem bozuklukları (iç kulakla ilgili denge problemleri).
- Polinöropati (el ve ayakta his kaybı), diyabetik nöropati gibi sinir iletim bozukluklarında.
-
Ameliyat ve Uzun Süreli Yatak İstirahati Sonrası
- Uzun süre hareketsiz kalma sonucu oluşan kas zayıflığı ve denge kaybını gidermek için uygulanır.
- Yatakta uzun süre kalan hastalar, ayağa kalktıklarında dengeyi yeniden öğrenmelidir.
Denge ve Yürüme Eğitimi Nasıl Uygulanır?
Tedavi planı kişinin yaşına, hastalığına, fiziksel kapasitesine ve hedeflerine göre belirlenir. Eğitim, fizyoterapist gözetiminde ve çoğunlukla birebir uygulanır.
-
Değerlendirme Aşaması
Tedaviye başlamadan önce şu değerlendirmeler yapılır:
- Kas gücü ve tonusu
- Duruş (postür) analizi
- Refleksler, propriosepsiyon (vücut farkındalığı)
- Yürüme biçimi (gait analizi)
- Denge testleri (Berg Balance Scale, TUG, Romberg vb.)
- Yardımcı cihaz ihtiyacı (walker, baston, ortoz vs.)
-
Denge Eğitimi Uygulamaları
Amaç: Vücudun dengesini koruyabilme yeteneğini geliştirmek.
Kullanılan Yöntemler:
- Statik denge çalışmaları: Ayakta sabit durma, tek ayakta durma, göz kapalı denge.
- Dinamik denge çalışmaları: Yürürken dönme, yön değiştirme, engel üzerinden geçme.
- Destek yüzeyleriyle denge: Denge tahtası, yumuşak zemin, terapi topları.
- Vestibüler egzersizler: Baş hareketleriyle denge çalışmaları.
- Propriyoseptif egzersizler: Kas-eklem duyusunu geliştirmeye yönelik aktiviteler.
- Koordinasyon çalışmaları: Kol ve bacakların eş zamanlı kullanımı.
- Dual-task (çift görevli) egzersizler: Hem denge hem bilişsel görev (örn: sayı sayarken yürüme).
-
Yürüme Eğitimi Uygulamaları
Amaç: Güvenli, düzgün ve işlevsel bir yürüme becerisi kazandırmak.
Uygulama Adımları:
- Paralel bar içinde yürüme eğitimi (erken dönem)
- Duruş düzeltme çalışmaları (omuz hizalama, gövde kontrolü)
- Kısa mesafeli yürüyüşler (özellikle inme gibi tek taraflı sorunlarda)
- Basamak inip çıkma çalışmaları
- Yokuşta yürüme ve yön değiştirme
- Farklı zeminlerde yürüme (halı, parke, çim)
- Yürüme yardımcıları ile eğitim (walker, baston, kanadyen)
-
Ev Programı ve Günlük Yaşama Transfer
- Terapist, kişiye özel ev egzersiz programı oluşturur.
- Tuvalet, banyo, mutfak gibi günlük yaşam aktivitelerinde denge ve yürüyüş eğitimi verilir.
- Gerekirse ev ortamı düşme riskine karşı düzenlenir (halı sabitleme, tutunma barları, uygun ayakkabı seçimi vb.)
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonun Faydaları Nelerdir?
Fizik tedavi ve rehabilitasyon yalnızca hastalıkları tedavi etmekle kalmaz. Aynı zamanda bireyin yaşam kalitesini artırır, günlük fonksiyonlarını iyileştirir. Ve gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını önler.
Fizik tedavinin sağladığı faydalar şunlardır:
Hareket Kabiliyetini Artırır:
Kasların esnekliğini, eklem hareket açıklığını ve koordinasyonu geliştirerek daha rahat hareket etmeyi sağlar.
Ağrıyı Azaltır:
Kronik ağrıların yönetilmesine yardımcı olur ve ilaç kullanımına olan ihtiyacı en aza indirger.
Kas Gücünü ve Dayanıklılığı Artırır:
Kas zayıflığını önleyerek genel kas fonksiyonlarını iyileştirir. Böylece bireyler daha aktif bir yaşam sürebilir.
Duruş Bozukluklarını Düzeltir:
Günlük yaşamda farkında olmadan yapılan yanlış duruş ve hareket alışkanlıklarını düzelterek omurga sağlığını destekler.
Günlük Yaşam Aktivitelerini Kolaylaştırır:
Yürüme, oturma, kalkma, merdiven çıkma gibi temel becerileri destekleyerek bağımsız yaşamı teşvik eder.
Ameliyat Sonrası Iyileşmeyi Hızlandırır:
Cerrahi operasyonlardan sonra kasların güçlenmesini sağlayarak iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyonları azaltır.
Spor Sakatlıklarını Önler ve Tedavi Eder:
Sporcuların performansını korumasına yardımcı olurken, olası yaralanmaları önlemek için koruyucu egzersiz programları sunar.
Kronik Hastalıkların Ilerlemesini Yavaşlatır:
Osteoartrit, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların ilerlemesini önleyerek bireyin daha sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlar.
Psikolojik Iyi Oluşu Destekler:
Fiziksel aktivitenin artırılması ve ağrıların azaltılması, bireyin ruh halini iyileştirerek stres ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların yönetilmesine yardımcı olur.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirir:
Düzenli egzersiz ve hareket sayesinde dolaşım ve metabolizma sistemlerini destekleyerek bağışıklık fonksiyonlarını iyileştirir.
Fizik tedavi, sağlık sorunları olan bireylerin yanı sıra, sağlıklı bireyler için de büyük bir öneme sahiptir. Düzenli olarak uygulandığında, vücut dayanıklılığını artırır, yaşlanmaya bağlı hareket kısıtlılıklarını önler ve yaşam kalitesini yükseltir.